Web Tasarım, Yazılım: Kıvanç Pehlivan

SIĞINAK İSTİYORUZ!

Dernekler 2021-05-07

Sığınak her kadın ve çocuğun hakkıdır

Sığınak her kadın ve çocuğun hakkıdır SIĞINAK İSTİYORUZ! Bizler 23 yıldır Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezi Kurultayı bileşenleri olarak ana sözümüzü ‘Sığınaksız bir Dünya’ olarak kuruyor, kadınların şiddetsiz ve özgür bir dünya kurabilmeleri için mücadele etmeye devam ediyor, sığınak hakkımızın karşılanmasını talep ediyoruz! Bizler 23 yıldır Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezi Kurultayı bileşenleri olarak ana sözümüzü ‘Sığınaksız bir Dünya’ olarak kuruyor, kadınların şiddetsiz ve özgür bir dünya kurabilmeleri için mücadele etmeye devam ediyor, sığınak hakkımızın karşılanmasını talep ediyoruz! Kadınların genellikle en yakınındaki erkeklerin uyguladıkları şiddetten uzak hayatlar kurabilmeleri için kadınları güçlendirecek destek mekanizmalarının varlığı hayati bir önem taşıyor. Kadınların şiddetten uzaklaşmak için destekler aldıkları dayanışma merkezleri ve sığınaklar kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemli kazanımlarındandır. Sığınaklar; şiddete maruz kalan kadınların varsa çocuklarıyla birlikte kalabilecekleri, şiddetten uzak ve bağımsız yaşamlar kurabilmeleri için ihtiyaç duydukları psikolojik, sosyal, hukuki vb destekleri alabilecekleri ve şiddete maruz kalan kadınlarla dayanışma kurabilecekleri yerlerdir. Da(ya)nışma merkezleri de kadınların şiddetten uzaklaşmak veya şiddetle baş edebilmek için güçlenmesi ve ihtiyaçları doğrultusunda gerekli psikolojik, sosyal, hukuki vb desteklerin ve dayanışmanın sağlandığı yerlerdir. Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara ihtiyaçları olan destekleri sağlamak ve kadına yönelik şiddeti önleyecek mekanizmaları kurmak merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluğu ve yükümlülüğüdür. Kadına yönelik şiddetin yaygınlığı düşünüldüğünde sorumluları acilen görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz! Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sorumluluğunu yerine getirmeli, sığınakların sayısını ve kapasitesi artırmalıdır! 83 milyonluk Türkiye nüfusunun yarısını kadınlar oluştururken 148 sığınağın toplam kapasitesinin 3 bin 576 ile sınırlı olması, sığınak hakkımızın ihlalidir. Sığınakların sayıları ve sığınaklarda sağlanan hizmetlerin niteliği bu kadar yetersizken, kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadele edildiğini söylemek inandırıcı değildir. Belediyeler sorumluluklarını yerine getirmeli, sığınakları açmalıdır! Ayrıca, nüfusu 100 binin üzerinde olan belediyelerin de büyük çoğunluğu sığınak açma sorumluluklarını yerine getirmemektedir. Belediyelerin duyarlılıkları afişlerde ve sözde kalmamalı; erkek şiddetini önlemek için da(ya)nışma merkezi ve sığınakları derhal açmaları zorunludur. Gittikçe yaygınlaşan kayyum belediyeleri var olan sığınakları işlevsiz hale getirirken, kadınların güçlendirilmesi için kurulan kurumları ve ilgili birimleri ya kapatmakta ya da bunların içini boşaltarak etkili bir çalışma yürütmelerini engellemektedir. Avrupa Konseyi’nin standartlarına göre, sığınaklarda her 10.000 kişi için kalacak bir yer olması ve her 50.000 kadın için bir dayanışma merkezi açılması gerekmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. Maddesinin a bendine göre, büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’nin üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için sığınak açmakla yükümlüdürler. Bakanlık ve belediyeler da(ya)nışma merkezleri açmalıdır! Da(ya)nışma merkezleri; kadınların yaşadıkları şiddeti anlatabilecekleri, şiddetten uzaklaşmak için tüm ihtiyaçlarını ortaya koyabilecekleri yerlerdir. Kadınların sığınağa gitmeksizin erkeklerin şiddetinden uzaklaşmak için desteklenecekleri, şiddetle mücadelelerinde ihtiyaç duydukları her türlü desteği önyargısız bir biçimde sağlayacak, eğer sığınak ihtiyaçları varsa tespit edilebilecek ve sığınağa gittilerse ayrıldıktan sonra da destek alabilecekleri da(ya)nışma merkezleri şiddetle mücadelede en önemli kurumlardandır. Kadınların şiddetsiz bir yaşam kurabilmeleri için da(ya)nışma merkezleri derhal açılmalıdır. Açılan ve açılacak sığınaklarda ve da(ya)nışma merkezlerinde feminist yöntemler uygulanmalıdır! Sığınaklarda verilen hizmetin yeme, içme, barınma gibi temel ihtiyaçları karşılamaktan ibaret olması kabul edilemez. Bizler yalnızca üstünde çatısı olan dört duvarlar istemiyoruz. Şiddetle mücadelede sağlanan destekler sunulurken, sistematik şiddetin yarattığı tahribatı dayanışmayla gidermeye ve kadınların kolektif olarak güçlenmesine dayalı politikaların izlenmesi zorunludur. Çünkü yıllarca verdiğimiz mücadele deneyiminden biliyoruz ki kadınları dinleyen ve görüşlerini önemseyen, kendi ihtiyaçlarını görmelerini sağlayan ve kendi kararlarını verebilmeleri için güçlerini açığa çıkaran feminist yöntemler, kadınların şiddetten uzak bir hayat kurabilmeleri için onları destekler. Var olan sığınaklardaki denetleyici kuralların, sığınaklara alımda uygulanan ayrımcı kriterlerin ve kadınların özgürleşmesini desteklemeyen sosyal çalışmanın kadınların şiddetten uzaklaşması için güçlendirici olmaktan çok uzak olduğunu biliyoruz. Sığınakların ve da(ya)nışma merkezlerinin yalnızca sayıca artmasını değil; kadınların şiddetten uzaklaşmasını sağlayan feminist politikalarla yürütülmesini talep ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! İstanbul Sözleşmesi, kadınların güçlenmesini merkeze alır ve şiddetin önlenebilir olduğuna işaret eder. Şiddetin önlenmesi ve kadınların şiddete karşı korunması için devlet ve yerel yönetimlere yükümlülükler tanımlar. Türkiye her ne kadar bu sözleşmeden, kadınların itirazına rağmen, çekilmiş olsa da bizler bu kararı tanımıyor ve İstanbul Sözleşmesi’ni temel almakta ısrar ediyoruz. Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara ihtiyaçları olan destekleri sağlamak ve kadına yönelik şiddeti önleyecek mekanizmaları kurmak merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluğu ve yükümlülüğüdür. Acilen İstanbul Sözleşmesi’nde tanımlanan sorumluluklarını ve yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz! Özgür ve bağımsız hayatlar için da(ya)nışma merkezleri ve sığınaklar istiyoruz! Kadınların dayanışma merkezinde alabilecekleri desteklere rağmen şiddetten uzaklaşmasının mümkün olmadığı, can güvenliğini korumak ve şiddetten uzakta güvenli bir yerde hayatlarını tekrar yola koyma ihtiyacı duydukları durumlarda sığınak desteği verilmelidir. Kadınları güçlendiren, bağımsız hayatlar kurmalarını teşvik eden yaklaşımla yapılacak sosyal çalışma sonucunda kadınlar şiddetten uzaklaşabilirler. Bu nedenle devletin feminist yöntemlerle, kadınları merkeze alan bakış açısıyla yürütülecek da(ya)nışma merkezi ve sığınaklar kurması ve sürdürmesi elzemdir. Yıllardır kadına yönelik şiddetle mücadele eden ve kadınların deneyimlerine tanıklık ederek, onlardan öğrenen, Sığınak İstiyoruz Çünkü; Kadınlar erkek şiddetinin çaresiz hissettiren sarmalından, şiddet tehdidinden ve şiddetin etkilerinden uzaklaşıp, varsa çocuklarıyla birlikte ihtiyaç duyduklarında şiddetsiz bir hayat kurmak için sığınaklara gidebilmelidir. Sığınak İstiyoruz Çünkü; Sığınaklar; erkek şiddetinden uzaklaşarak, bağımsız bir yaşam kurmak için ihtiyaç duyduğumuz sosyal, psikolojik, hukuki vb. destekleri alabileceğimiz ve kadınlarla dayanışma kurabileceğimiz güvenli yerlerdir. Sığınak, feminist mücadele ile kazanılmış bir haktır ve yaşam güvencesidir. şiddetin her kadının hayatındaki farklı tezahürlerini ve şiddetten uzaklaşmaya çalışırken kadınların karşılarına çıkan engelleri gören feministler olarak, gerek ulusal ve uluslararası mevzuat, gerekse kadınların ihtiyaçları dikkate alınarak, kadın da(ya)nışma merkezleri ve sığınakların sayısının artırılmasını talep ediyor ve bu kurumlarda kadınlara onları güçlendirici, nitelikli desteklerin verilmesinin zorunlu olduğunu hatırlatıyoruz. Kayyum atamalarıyla değişen yönetimlerin kapattığı kadın dayanışma merkezleri ve sığınakların yeniden açılmasını, var olan da(ya)nışma merkezlerinin ve sığınakların korunmasını ve güçlendirilmesini talep ediyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de sığınakların ve da(ya)nışma merkezlerinin açılması feminist hareketin yıllar boyunca süren kararlı duruşu ve mücadelesiyle mümkün oldu. Bundan sonra da şiddetsiz bir hayat kurmak için gerekli niteliklere sahip, yeterli sayı ve kapasitedeki da(ya)nışma merkezleri ve sığınaklar açılıncaya ve bu kurumlarda feminist yöntemle kadınları güçlendiren çalışmalar mümkün oluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz! Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezi Kurultayı Bileşenleri