Web Tasarım, Yazılım: Kıvanç Pehlivan

DEVA PARTİSİNDE EĞİTİM POLİTİKALARI BAŞKANLIĞI EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜ ZEHRA ZEYNEP DERELİ’YE EMANET

Gündem 2020-12-06

Zehra Zeynep DERELİ; ‘’Ülkemizin eğitimde yaşadığı kronik sorun günlük politikalarla, geleceği öngöremeyen, geleceği planlayamayan bir vizyonla yönetilmesidir.’’

DEVA PARTİSİNDE EĞİTİM POLİTİKALARI BAŞKANLIĞI EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜ ZEHRA ZEYNEP DERELİ’YE EMANET

 

DEVA Partisi kuruluşunda verdiği sözleri yerine getiriyor. Sayın Ali BABACAN ‘’Siyaset sadece erkeklere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir’’ sözünün arkasında durarak Partideki önemli politika başkanlıklarını kadınlara verdi. Bu başkanlıklarda öne çıkan isimlerden biri de Eğitim Politikaları Başkanı Zehra Zeynep DERELİ oldu. Uzun yıllar yurtiçinde ve yurtdışında çalışmalar yürüten, eğitim gönüllüsü olarak yaptığı çalışmalar ve nihayetinde kurduğu eğitim kurumundaki tecrübeleri ve deneyimleri neticesinde Türkiye’ye örnek olabilecek bir eğitim modeli üzerine “Dijital Yerliler:Yeni Nesil Eğitim Modeli” isimli bir kitabı bulunan Dereli ile biraraya geldik.

 

Kadın Aktüel Haber Kurucusu Bilal Baykan, son dönemde kadına ve eğitime yönelik programları ve yaklaşımlarıyla öne çıkan Deva Partisinin Eğitim Politikaları Başkanı Zehra Zeynep DERELİ ile kadınların haber sitesi kadinaktuelhaber.com ve dergisinin okurları ve takipçileri için röportaj gerçekleştirdi.

 

Bilal Baykan; Sizi tanıyabilir miyiz?

 

Zehra Zeynep DERELİ;

Elbette, çok teşekkür ederim. Ben Zehra Zeynep Dereli. Ülkemizin geleceğinin en iyi şekilde tesisi için eğitimin önemine inanmış ve hayatını bunun gerçekleşmesine adamış bir eğitim gönüllüsüyüm. Eğitim hayatımı kısaca özetlersem Üsküdar Amerikan Lisesinden mezun olduktan sonra, Princeton Üniversitesinde ekonomi lisansımı tamamladım. Yakın Doğu Araştırmaları sertifikası aldım. Daha sonra da yüksek Lisansımı Londra Üniversitesinde Doğu ve Afrika Araştırma okulunun kalkınma ekonomisi alanında tamamladım. Daha sonra uluslararası firmalarda yurtdışında 11 yıl çalıştıktan sonra çok sevdiğim ülkeme döndüm ve burada çalışmaya başladım.

Çalışma hayatında gözlemlerim sonucunda; hayatın her alanında yaşanan sorunların, problemlerin temelinde eğitim sisteminin yattığını düşünüyorum. Gerek yurtdışında gerek ülkemizde çalışma ve hayat koşullarının temel belirleyicisi eğitim. Dolayısıyla eğitim alanında yapılan ve yapılacak çalışmaların katma değer olarak geri dönüşünün diğer tüm yatırımlardan ve çalışmalardan çok da fazla ülkeye katkısı olduğuna inanıyorum. Bu nedenle çalışmalarımı eğitim alanına yoğunlaştırdım. Bu alanda ülkemizin örnek bir model kuracağına dair inancım ise tam.

 

Bilal Baykan; Neden Siyaset ve neden Deva Partisinin çatısı altında?

 

Zehra Zeynep Dereli;

‘’Öncelikle şunu söylemek istiyorum; benim için öncelik eğitim ve eğitim siyaset üstü bir konu.’’

 

Çünkü eğitim, bir ülkenin en önemli sermayesi olan insanın yetiştiği, dolayısıyla bir toplumu ve bu toplumun nasıl bir geleceği olacağını etkileyen en temel alan. Siyaset ise toplumun geleceğine yön verecek politikaların şekillendirildiği bir alan. Dolayısıyla ülkemizde çağın gereklerine uygun, geleceğe yön verecek bir eğitim sistemi oluşturulmasını istiyor ve bunun için çalışıyorsanız siyasetten uzak durmanız imkansız. Çünkü aksi halde yaptığınız çalışmalar sadece sizin bireysel olarak etkileyebileceğiniz sınırlı bir alanda değişim sağlayabiliyor. Benim eğitime dair hayallerim var ve bu hayallerin gerçekleşebileceğine de inancım var. Çünkü bu sistemin bir modelini ben kendi okulumda uyguluyorum ve başarıya da ulaştığımızı görüyorum. O halde bunu tüm ülkeye yaymak ve tüm çocuklarımızın, gençlerimizin kendilerini keşfedebilecekleri, geliştirebilecekleri, bireysel yetkinliklerini geliştirirken takım ruhunu, rekabet edebilirlik ve girişimcilik becerisini edinmelerini sağlayacak bir eğitim sistemini toplumsal mutabakatla ve katılımcı bir anlayışla tesis etmenin yolu siyasetten geçiyor.

 

Deva Partisinde kurucular kurulunda birlikte yola çıktığımız tüm isimlerin ortak paydası Türkiye.

 İçinde bulunduğumuz dönemde yaşadığımız tüm plansızlıkların, tüm sorunların çözüldüğü, ülkemizin dünyada yeniden rekabet edebilir bir seviyeye eriştiği, toplumsal refahın arttığı, eşitsizliklerin sona erdiği, hukukun, adaletin, liyakatin esas alındığı bir ülke hayali ile yola çıktık. Eğitim de bu anlamda parti programında yer alan en öncelikli alanlardan biri.

İnsanı merkeze alan, dijital çağın ihtiyaçlarına uygun, üstün nitelikli bilginin de ötesinde becerilerini geliştiren ve yeniliklere adapte edebilen öğretmen ve öğrenci yetiştiren, fırsat eşitliğini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan, kapsayıcı ve hayat boyu devam eden bir eğitim ve öğretim sistemini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu eğitim sisteminin elbette verimli bir insan kaynağı politikasını da içermesini amaçlıyoruz.

 

Bilal BAYKAN;

Başkanlığınızın diğer siyasi partilerin başkanlıklarından göre farkı nedir?

 

Zehra Zeynep DERELİ;

‘’Grubumuzda, haftalık olarak yaptığımız toplantılarda konunun ilgili tüm taraflarının yanı sıra, “Benim bu konularda sözüm var, katkı sunmak istiyorum” diyen tüm gönüllüleri de biraya getirerek eğitimi tüm yönleriyle istişare ediyoruz’’

 

Öncelikle şunu belirtmem gerek, diğer partilerle kıyaslama yapmaksızın bir değerlendirme yapmayı tercih ederim. Biz eğitimi siyasete alet etmeksizin, ideolojilerden bağımsız bir şekilde ele almak istiyoruz. Bunun için de katılımcı ve kapsayıcı bir politika süreci işletiyoruz. Eğitim çok geniş bir alan ve değişik sektörleri de kapsamaktadır. Bu anlamda eğitim, okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim, yüksek öğrenim, özel eğitim, örgün eğitim, yaygın eğitim, mesleki eğitim, hayat boyu öğrenme gibi pek çok başlığı altında barındırdığı gibi, öğretmen, öğrenci, akademisyen, usta öğretici, eğitim yöneticileri, resmi ve özel öğretim kurumları, kurslar, hatta eğitime bağlı sektörler servis araçları, kantin işletmecileri, okul forması üreticileri, kırtasiyeciler, okul kitapları yayınevleri gibi çok taraflı bir yapıya da sahip. Biz bu nedenle sorunları masaya yatırıp, bu sorunlara çözüm sunmak amacıyla politikalarımızı oluştururken tüm tarafları bir araya getirmeye azami dikkat ve özen gösteriyoruz. Partimiz bünyesinde oluşturulmuş olan ve benim de Başkanlığını yürüttüğüm Eğitim Politikaları Çalışma Grubumuzda, haftalık olarak yaptığımız toplantılarda konunun ilgili tüm taraflarının yanı sıra, “Benim bu konularda sözüm var, katkı sunmak istiyorum” diyen tüm gönüllüleri de biraya getirerek eğitimi tüm yönleriyle istişare ediyoruz. Çünkü biz eğitimi çok taraflı ve hiçbir ayrım gözetmeksizin hepimizin ortak meselesi olarak kabul ediyoruz.

 

Bilal Baykan;

 İktidar olduğunuzda eğitimde bu değişecek dediğiniz konular nelerdir?  Yap boz tahtasına dönen eğitim sisteminde istikrar nasıl sağlanır?

 

Zehra Zeynep DERELİ;

‘’Ülkemizin eğitimde yaşadığı kronik sorun günlük politikalarla, geleceği öngöremeyen, geleceği planlayamayan bir vizyonla yönetilmesidir.’’

 

Eğitim sisteminin yaşadığı sorunlar için kısa-orta ve uzun vadeli çözümler üzerinde çalışılması gerektiğini değerlendirmekteyiz. Halihazırda öğretim gören çocukların sürekli değişen sistemlerden mağdur edilmemesi amacıyla yeni eğitim sistemine geçiş için kademeli bir geçiş ve pilot uygulamalar iyi birer çözüm sunacaktır. Bunun için de toplumsal mutabakat şart. Eğitimin tüm taraflarının görüşleri, ihtiyaçları ve önerileri doğrultusunda şekillendirilecek Türk Eğitim Modeli, her birey için hayat boyu sürdürülebilir, gelişen değişen çağa uygun, fırsat eşitliğinin sağlandığı ulaşılabilir eğitim ve öğrenmenin gerçekleştiği bir eğitim iklimini oluşturmamızı sağlayacak.

Eğitim alanında önce bakış açımızın değişmesi gerektiğine inanıyorum. Eğitimi kısa vadeli siyasi çıkarlara kurban etme anlayışının sona ermesini, toplumsal çıkarlarımız ve gelecek odaklı bir bakış açısıyla hepimizin birlikte üzerinde düşünüp tartıştığı ve sonunda toplumsal mutabakatla, eğitimde değişimden ziyade dönüşümü yakalayacağımız bir Türk Eğitim Modeli’nin oluşturulması gerektiğine inanıyorum.

 

Bilal BAYKAN;

Bir kadın olarak siyasete girdiniz. Deva partisi cinsiyet kotası ile farkındalık yaratıyor bu parti içinde sinerji yaratıyor mu?

 

Zehra Zeynep DERELİ;

‘’Genel Merkez Başkanlık Kurulumuza baktığımızda 20 Genel Başkan yardımcımızdan 7’si kadın. Hem Genel Merkez Yönetim Kurulunda hem de Genel Merkez Başkanlık Kurulunda yüzde 35 kotamızı tutturmuş̧ durumdayız. Kuruculara baktığımızda 27 kadın kurucumuz var. Bundan önceki bütün siyasi partilerin kuruluşuna bakın. Bu kadar yüksek oranda kadın kurucusu olan başka bir partiye pek denk gelmezsiniz.’’

 

Biz aslında ülkemizde kadınlar olarak çok şanslıyız. Pek çok Avrupa ülkesinden önce oy kullanma hakkına ve seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşuz. Bunun için de Mustafa Kemal Atatürk’e biz kadınlar çok şey borçluyuz. 1934 yılında biz kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkına İtalyan ve Fransız kadınlar bizden 11 yıl, İsviçreli kadınlar ise tam 36 yıl sonra sahip olabildiler. Ama tabii kadınlar ne yazık ki hem ülkemizde hem de dünyada siyasette beklenen ve istenen yerde değiller. Hatta ülkemizde eğitime baktığımızda kadın öğretmen sayısı çok olmasına rağmen okullarda kadın yönetici oranı sadece %7.2. Bu anlamda Japonya’dan sonra en kötü konumda olan ülkeyiz.

Diğer taraftan; toplumsal cinsiyet eşitliği mekanizmalarını geliştiren yasalara rağmen, Türkiye'nin dört bir yanındaki kadınlar, liderlik rollerine erişim ve siyasete katılma konusunda sürekli zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Türkiye'deki kadınlar, her düzeyde uluslararası ortalamaların altında kaldığı, siyasete ve karar alma mekanizmalarına katılımda yeterince temsil edilmiyorlar.

Türkiye'de Haziran 2018'de yapılan seçimlerden sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) milletvekillerinin sadece yüzde 17,32'si kadındır ve bu oran yüzde 25'lik dünya ortalamasının ne yazık ki çok altında. Kadınlar yerel siyasette daha da az temsil ediliyor: 2019 yerel seçimlerinden sonra kadınlar belediye başkanlıklarının yüzde 2,95'ine, belediye meclis üyelerinin yüzde 11'ine ve muhtarlıkların yüzde 2,16'sına seçildiler.

 

Bu anlamda DEVA Partisinde bir kadın, genç ve engelli kotası uygulamasının yapılmasını ben olumlu, anlamlı ve dönüşüm etkisi sağlayacak pozitif ayrımcılık olduğunu düşünüyorum. Toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturulana kadar böyle bir ayrımcılığın uygulanması da sorunun çözümü için atılmış doğru bir adımdır. Nitekim Parti içi siyaset süreçlerimizde ben bu sinerjiyi yakaladığımızı da çok net bir şekilde görüyorum.

Genel Merkez Başkanlık Kurulumuza baktığımızda 20 Genel Başkan yardımcımızdan 7’si kadın. Hem Genel Merkez Yönetim Kurulunda hem de Genel Merkez Başkanlık Kurulunda yüzde 35 kotamızı tutturmuş̧ durumdayız. Kuruculara baktığımızda 27 kadın kurucumuz var. Bundan önceki bütün siyasi partilerin kuruluşuna bakın. Bu kadar yüksek oranda kadın kurucusu olan başka bir partiye pek denk gelmezsiniz. İlk defa bir siyasi partide engelli kotasını biz getirdik. Partimizin Yönetim kademelerinde yüzde 1 engelli kotamız var. 90 kurucumuzun 16’sı 30 yaşın altında. Biz gençliğin dinamizmi ile deneyimi tecrübeyi bir araya getirmeyi başarmış bir siyasi partiyiz diye düşünüyorum.

 

Bilal BAYKAN;

Kadınların siyaset yapması için siyasette kadın oranının artması için siyasetçi bir kadın olarak kadınlara hangi mesajı vermek istersiniz?

 

Zehra Zeynep DERELİ;

‘’Kadınımıza bence örnek olacak başka kadın liderler olmalıdır ve bu kadın liderlerin sesinin daha çok duyurulması gerekmektedir.’’

Bu fırsatı bana verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Tüm kadınlara şunu söylemek isterim; ülkemizin geleceği için biz kadınlar el ele vermeliyiz. Kadınlar çok güçlüdür, hayatın pek çok koşuluna uyum yetenekleri de çok gelişmiştir, hayata ve olaylara bakış açıları da çok farklı noktaları yakalayabilmektedir. Bir kadının önündeki tek engel aslında yine kendisidir. Ben kadın için kadın hareketine yürekten inanan biri olarak şunu söyleyebilirim, biz kadınlar ele ele verip birlikte çalıştığımızda gelecek bizler gibi aydınlık ve güzel olacaktır. Kadınımıza bence örnek olacak başka kadın liderler olmalıdır ve bu kadın liderlerin sesinin daha çok duyurulması gerekmektedir.

 

Bilal BAYKAN;

Son dönemde kadına karşı şiddetin arttığını görüyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 

Zehra Zeynep DERELİ;

‘’Kadına karşı yapılan bu saldırılara, bu şiddete tüm kadınlar ve hakkı, hukuku, adaleti savunan tüm erkekler ile birlikte karşı durmalıyız. Bu konuda tek ses ve tek yürek olmadığımız sürece tüm kadınlar ve çocuklarımız bu saldırıların ve bu şiddetin mağduru olmaya devam edecektir.’’

 

Kadına yönelik şiddet yaygın bir toplumsal sorundur. Şiddetin en yaygın görülen biçimi erkeğin kadına ve çocuğa karşı uyguladığı aile içi şiddettir. Ama kadına yapılan şiddet bununla da sınırlı değildir. Tüm kadınlar her gün her alanda cinsiyetçi saldırılara maruz kalabiliyoruz. Son dönemde siyaset ve ticaret sahnesinde yer alan başarılı kadınlara karşı yapılan iftira dolu ve cinsiyetçi saldırganlığa ben de maruz kaldım. Bu çirkin saldırganlığa ve kadına şiddetin her türlüsüne karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Kadına karşı yapılan bu saldırılara, bu şiddete tüm kadınlar ve hakkı, hukuku, adaleti savunan tüm erkekler ile birlikte karşı durmalıyız. Bu konuda tek ses ve tek yürek olmadığımız sürece tüm kadınlar ve çocuklarımız bu saldırıların ve bu şiddetin mağduru olmaya devam edecektir.